Başkan Hakan Kurt güven tazeledi.

Tez-Koop-İş Sendikası Erzurum Şube Başkanlığının 18. Olağan Genel Kurul seçimi yapıldı.

Tek liste halinde yapılan Genel Kurul seçiminde 97delege oy kullanırken Tez-Koop-İş Sendikası Erzurum Şube Başkan Hakan Kurt güven tazeleyerek yeniden başkan seçildi.

Yapılan Genel Kurul Seçimine Tez-Koop-İş Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Hakan Bozkurt , Tez-Koop-İş Sendikası Genel Mali Sekreteri İsmail Aydın , Türkiye Haberİş Sendikası Erzurum Şube Başkanı Kemal Akkan, Türk Harb-İş Sendikası Erzurum Şube Başkanı Sefa Yılmaz ve Koop-İş Sendikası Erzurum Şube Başkan yardımcısı Alaattin Tunga, Güvenlik İş Sendikası Erzurum bölge başkanı Edip Bozoğlu, TES-İŞ Sendikası Erzurum Şube Başkanı Muharrem Demircan, ve TOLEYİS Erzurum Şube Başkanı Ekrem Sivaslı katıldı.

Görevde bulunduğu dört yıllık sürede hem dünyada hem de ülkemizde önemli gelişmeler yaşandığını ifade eden Tez-Koop-İş Sendikası Erzurum Şube Başkan Hakan Kurt, 2018 yılında 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile taşeron sistemi tamamen olmasa da önemli bir kısmı çözüme kavuşturulduğunu söyledi.

Kurt,” Görevde bulunduğumuz 2018-2022 yılları arasında dört yıllık sürede hem dünyada hem de ülkemizde önemli gelişmeler yaşandı. Bu süreçte ülkemizde neredeyse başımıza gelmeyen bir şey kalmadı. Yangın, sel, deprem gibi tabi afetleri en üst seviyede yaşadık. Dünyayı ve ülkemizi etkisi altına alan nereden ve nasıl çıktığı halen bilinmeyen Covit 19 salgını yaşadık ve yaşıyoruz çok ağır bedeller ödedik canlarımızı yitirdik. Yüreklerimiz yandı. Bu dönemde binlerce işçi işinden, ekmeğinden oldu, bir çok esnaf işyerlerini kapatmak zorunda kaldı. Yıllardır başımıza bela olan terör halen devam ediyor. Dünyada ve özellikle bölgemizdeki savaşlar acımasızca sürüyor. Göçmen, mülteci krizi ve gıda krizi gibi bir çok sorunla boğuşurken para ve kar hırsıyla gözleri kararmış ABD ve AB gibi emperyalist topluluklar açlığı ve yoksulluğu gitgide derinleştirmektedirler bu ve buna benzer bir çok global ve lokal sorunlar içinde bugün burada genel kurul yapıyoruz. Yangın sel deprem ve Covit salgını gibi tabi afetlerde hayatını kaybedenlere ve vatani için görev başında iken şehit olan kardeşlerimize Allah’tan rahmet kederli ailelerine baş sağlığı diliyorum. Allah rahmet etsin. Covid 19 salgını aslında şunu bizlere bir kez daha gösterdi ki bu dönemde birçok işçi işinden olurken, birçok esnaf aylarca işyerlerini kapatırken, birçok işveren kendi işyerlerinde çalışan işçileri zorunlu ücretsiz izne ayırıp evlerine ekmek götüremeyecek duruma sokarken bu dönemde örgütlü olduğumuz hem özel hem kamu işyerlerinde bu ve buna benzer sıkıntılarla hemen hemen hiç karşılaşmadık. Karşılaştığımızda da hemen müdahale ettik. Buda bizlere sendikalaşmanın bizim için ne kadar hayati bir öneme sahip olduğunu bir kez daha göstermiş oldu. Ülkemiz ekonomik anlamda zor bir dönemden geçiyor. İçinden geçtiğimiz salgın dönemi bu zorluğu daha da artırdı. İşsizlik aldı başını gitti, enflasyon yeniden çift haneli rakamlara ulaştı, hayat pahalılığı artık durdurulamaz bir durumda. Ekonomik açıdan zor bir dönem yaşıyoruz. Peki biz bu zorlukları hep birlikte mi hissediyoruz? Bu sıkıntılara milletçe birlikte mi katlanıyoruz? Ne yazık ki hayır. Son açıklanan rakamlarla ülkemiz yılın ilk çeyreğinde yüzde 7.3 oranında büyüme gerçekleştirdi. Bu ülkemiz adına önemli ve mutluluk verici bir gelişme. Türkiye’miz yüzde 7.3 oranında büyürken peki biz emekçilere ne olmuş? Bizim ekmeğimiz küçülmüş, soframızda aşımız azalmış. Ülkemiz büyümüş gelir artmış ama o artış bize değil zenginlere yansımış. Zengin iyice zengin olmuş, orta kesim dediğimiz kesim tamamen ortadan kalkmış, fakirleşme son sürat devam etmiş, iş gücünün milli gelirden aldığı pay bu dönemde yüzde 4.5 oranında düşmüş yani kısaca pasta büyümüş ama işçinin dilimi küçülmüştür. Saygıdeğer konuklar görevde bulunduğumuz son dört yıl içerisinde işçiler adına olumlu gelişmelerde oldu. 2018 yılında 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile taşeron sistemi tamamen olmasa da önemli bir kısmı çözüme kavuşturulmuş, yıllardır dile getirdiğimiz sizlerin ilk işe giriş tarihinizden itibaren asil işçi olmanız gerekliliği söylemimiz 2018 yılında tamamen olmasa da karşılığını bulmuş nihayete erdirilmiştir. Bu anlamda başta Cumhurbaşkanımıza ve emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum. Kanun Hükmünde Kararname ile kadrolar verilirken o dönemin Çalışma Bakanı maalesef taraflarla bir araya gelmemiş, bilgi paylaşımında bulunmamış, hiçbir şey sormamış ve bundan dolayı kanun çıktıktan sonra sorunlarda beraberinde gelmiştir. Hatırlayın o dönemi asıl işkolunda girişlerimiz yapılmadığı için 2 yıl boyunca kadroya geçtiğimiz kurumun varsa bir Toplu İş Sözleşmesi o Sözleşmeden yararlandırılmadan Sosyal Yardımsız, İkramiyesiz, enflasyon farkı olmadan yüzde 4 oranında zamlarla çalışmak zorunda kalmıştık. Yine o dönemde asgari ücretin yüzde 10,20, 30 ve 50 gibi fazlası olarak çalışanların yüzdelikleri zaman içerisinde ermiş ve ortadan kaldırılmıştır. 1 Kasım 2020’de asıl iş koluna geçişimiz yapıldıktan sonra bu kez kanundan kaynaklı sorun ve sıkıntılar devam etmiş ve halen daha ediyor. Anayasal bir hak olan çalışma hakkı yasadan kaynaklı olarak kadroya geçenlerin elinden alınmış, zorunlu olarak emekliye sevk edilmişlerdir. Becayiş tayin hakkı verilmemiş, bu sorun beraberinde aile birliğini ve bütünlüğünü bozmuş, bazı kardeşlerimiz işinden bazı kardeşlerimiz ise eşinden ayrılmış veya ailesinden ayrı yaşamak zorunda kalmıştır. Yine kanundan kaynaklı olarak iş yerinde yaptığımız işe göre kadrolarımız verilmemiş. Genelde temizlik görevlisi, güvenlik görevlisi ve teknik personel adı altında kadrolar verilmiş, birçok işyerinde işverenler bu kanunun arkasına sığınarak bizlerden her işi yapmamızı istemiş ve istemektedirler. Buda işyerlerinde iş barışını bozmuştur. Bu anlamda mücadelemiz sonuç alınana kadar devam edecektir.”

KURT,”BİR SENDİKANIN BEKASI İÇİN, BİR SENDİKANIN GELECEĞİ İÇİN, ON YEDİ BİN EMEKÇİ MAĞDUR EDİLDİ, ON YEDİ BİN İŞÇİNİN İRADESİ YOK SAYILDI.”

Ülke genelinde sendikalaşma oranı yüzde 14 civarında olduğunu ifade eden Tez-Koop-İş Sendikası Erzurum Şube Başkan Hakan Kurt, bir sendikanın bekası için, bir sendikanın geleceği için, on yedi bin emekçi mağdur edildi, on yedi bin işçinin iradesi yok sayıldığını söyledi.

Kurt,” Ülkemizde sendikalaşma oranı yüzde 14 civarında. Soruyorum herkese bu ülkede sendikalaşma hakkı var mı? Var. Anayasal bir hak mı? Evet Anayasal bir hak. Peki biz bu hakkı yeterince ve özgürce kullanabiliyor muyuz? Maalesef hayır. Neden mi? Söyleyeyim Gençlik Spor Bakanlığı iş yerinde neler yaşandığını sizlere neler yaşatıldığı en iyi sizler biliyorsunuz. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde emsali görülmemiş kanunlara aykırı o kadar şey yaşadık ve gördük ki yaşadıklarımız ve gördüklerimiz karşısında dilimiz damağımız kurudu, nutkumuz tutuldu. Bir sendikanın bekası için, bir sendikanın geleceği için, on yedi bin emekçi mağdur edildi, on yedi bin işçinin iradesi yok sayıldı. Bu haksızlığa hukuksuzluğa göz yumuldu. İşçinin mağdur edilme pahasına dolgu malzemesi yapılmasına izin verildi. İşçiyi ikbal kapısı olarak gören zihniyete bazı kesimler tarafından yardım bile edildi. Bu duruma hiç kimse ses çıkarmadı dur demedi. Sadece uzaktan izlediler, bana ne dediler, bize değmeyen yılan bin yıl yaşasın dediler, hatta iyi olmuş, hak ettiler diyenler bile oldu. Vicdan muhasebesi yapmadılar. Şirazi ne güzel demiş; ‘Sormaz ki bilsin, Sorsa bilirdi. Bilmez ki sorsun, bilse sorardı’ Arkadaş beni yargılama yaşadıklarımı yaşa, verdiğim mücadeleyi ver ve her şeye rağmen nasıl ayakta kaldığımı öğren ondan sonra gel konuşalım. Ama bunu yapanlar ve buna sessiz kalanların unuttukları bir şey vardı herkesin kendince bir hesabı varsa Allah‘ın da bir hesabı var ve bu hesap bütün hesapların üstündedir ve yine unuttukları bir şey daha vardı bugün bana yarın sana. Biz bütün oyunlara bütün kötülük tasarlayanlara, bütün tuzak kuranlara rağmen Gençlik Spor bakanlığında yetkiyi alıp işçi kardeşlerimizle birlikte Toplu İş Sözleşmesini imzalayacağız. O gün işçilerle birlikte davul zurna eşliğinde meydanlarda bizler eğlenirken, haklının değil de güçlünün yanında olan her ne kadar alçak, yalaka, köçek varsa; onlara asıl mesleklerini icra etmeleri için bir fırsat daha verip o meydanda köçeklik yaptıklarına hep birlikte şahit olacağız. Olsun bu günlerde gelip geçecek ama her insan gibi ben de düşer kalkarım, hafızam yerinde ne iteni unuturum ne de tutmayanı. Gençlik Spor Bakanlığı işçilerine son sözüm her zorluğun sonunda bir kolaylık vardır. Eğer elleriniz diken yaraları ile kanlar içinde kaldıysa güle dokunmanıza çok az kalmıştır. Güle bizimle birlikte dokunacak olanlara selam olsun. Önümüzdeki yıl seçim yılı olduğu gibi Toplu Sözleşme yılı ve dönemi. Her iş yerinin kendine özgü sorun ve sıkıntıları var. Önce sorunları tespit ediyoruz etmeye de devam edeceğiz. Sonra çözüm anlamında atılması gereken ne kadar adım varsa birlikte atacağız. Toplu İş Sözleşme dönemine sağlam ve kararlı girebilmek için, her iş yerinde Toplu İş Sözleşme araştırma, hazırlama, bilgi toplama komiteleri kuracağız. Söz ve karar sahibi işçiler olacak. Daha etkin ve katılımcı bir yapı oluşturup birlikte mücadele edip, müzakere masasında birlikte olacağız. Türk işimizede Kamu Çerçeve Protokolünde olmasını istediğimiz maddeleri ileteceğiz ve Türkişimizin arkasında her zaman her ortamda dimdik duracağız. Özellikle gece zammı, görev tanımları ve bir çok konu mutlaka masada olacaktır ve İşçilerin üzerinde ağır bir yüke sebep olan gelir vergisinin yeniden revize edilmesini gözden geçirilmesini isteyeceğiz. Tez-Koop-İş Sendikası emeğe ve emekçiye değer veren bir sendikadır. Emeğe karşı sorumluluklarımız var bizim. Evet sorunlarımız var sorunlarımızı konuşacağız oturup sizleri daha çok dinleyeceğiz. Bizim sendika kültürümüzde zıtlık, karşıtlık yok diyalog var, pozitif yaklaşım var, müzakere masasında mücadele ederek ve sonucunda kazanım elde etmek üzere kurulmuş bir yapı var. Kimin ne dediğine aldırış etmeden, vatana ve emeğe her daim sahip çıkacağız. Bu mücadelemiz belki beraberinde bir başarı getirecek ama her şeyin bir bedeli var. Herkes bu bedeli ödemeye hazır olmalı. Emeğimizi ve geleceğimizi kimseye çiğnetmeyiz buna asla rıza gösteremeyiz. Buradaki arkadaşlarımızın nelerle karşılaştığını, ne tür sıkıntılar çektiğini çok iyi biliyoruz. Neyi nerede nasıl yapılması gerektiğini de biliyoruz. Gerek temsilcilerimiz, gerek yöneticilerimiz, gerek öncü işçilerimiz yani sizler bizim için çok değerlisiniz. Sizler bizim geleceğimiz ve yüzümüzün ak tarafısınız. Sizler tarifi imkansız kahramanlarsınız. Mücadelenin öncüleri olan sizlere bu anlamda tek tek teşekkür ediyorum. Bugün emeği önemsizleştiren, mücadeleyi dirençsiz hale getiren, örgütlenmeyi yok sayan toplumsal düşünmeyi ortadan kaldırmaya çalışan, bireyselliği öne çıkaran, paranın daha fazla hüküm sürdüğü, dostluklara önem verilmeyen bir dünyanın tam göbeğindeyiz. Sendikaların ve Sivil Toplum Kuruluşlarının suspus olduğu bir ortamda Türk işimizin önderliğinde kalitesi yüksek bir sendikal yapılanmanın mücadelesini veriyoruz. Ama bu mücadele sizsiz asla olmaz. Sizler bu mücadeleye inanıp emek verdikten, mücadeleyi büyüdükten sonra hedeflediğiniz başarıları hayal ettiğiniz sendikaya ve sendikal mücadeleye kavuşmamız çok daha kısa ve kolay olacaktır. Bizim derdimiz belli vatanımız, işimiz, aşımız, ekmeğimiz bizim başka hiçbir hesabımızda yok derdimiz de. Sizler sendikanıza sahip çıkıp, aidiyet duygusu ile bağlı kaldıkça, kişilerin değil bu benim sendikam dedikten sonra sırtımız asla yere gelmez. Burada bulunan birçok arkadaşımız 2020 yılı Kasım ayında sendikamıza üye oldu. İki yıl oldu ya da olacak Tez-Koop-İş Sendikası çatısı altındaki birlikteliğimiz Tez-Koop-İş Sendikası öyle iki yıla sığmayacak kadar büyük bir yol hikayesidir. Tarihe tanıklık edenlerin değil, tarihi birlikte yazanların Sendikasıdır. Evet bizimkisi bir yol hikayesi güzel başladı, inişli çıkışlı zamanlarımızda oldu. Bundan sonra da olacaktır ama asla mücadeleden ve emeğimizden vaz geçmeyeceğiz. Yorulmayacağız, yıkılmayacağız ve her şeyi birlikte başaracağız. Bu güzel yol hikayenin kendi adıma sonuna yaklaştığımı düşünüyorum. Bizim bir görevimiz de bu yol hikayesini güzel bir şekilde tamamlayıp, bayrağı daha yukarılarda dalgalandıracak emin ellere teslim etmek olacaktır. Yolumuz uzun, yükümüz ağır, işimiz çok, görevimiz zor. Bu kadar zorluk içinde vatana ve emeğimize her zaman her yerde sahip çıkacağız. Vatan bizim, emek bizim. Son sözümde işverenle iş tutan işbirlikçilerine, bu genel kuruldan küskünler çıkacak diye bekleyen sinsilere, bizden gibi görünen içimizdeki İzlandalılara! Buradan size ekmek çıkmaz. Biz kardeşlik hukukuna bağlı, nefret dilini kullanmadan, mücadele fitilini ateşledik geliyoruz. Bundan sonrasını artık siz düşünün. Bu duygu ve düşüncelerle Genel Kurulumuzun işçi sınıfına, Sendikamıza, Türk işimize, Ülkemize hayırlı olmasını diliyor, beni sabırlı dinlediğiniz için hepinize teşekkür ediyorum. “dedi.